22 Mayıs 2010 Cumartesi

ÇEKİM YASASI VE BİLİNÇALTININ GÜCÜ

Son yıllarda çekim yasası, kuantum düşünce ve olumlamalar ile ilgili çok fazla şey okuyor, dinliyor, uygulamaya çalışıyor ve kavram kargaşasına düşüyoruz.


Hepsinin ortak noktaları hemen hemen aynı olsa da çoğu yüzeysel ve sığ bilgiler olarak kalıyor, sanki mutluluk ve bolluk bir hap haline getirilip bize sunularak, bir anda hayatımızı kökünden değiştirecek gibi anlatılıyor.


Çekim yasasının nasıl çalıştığını anlamamız için önce zihnimizin işleyiş şeklini az da olsa bilmemiz gerektiğini düşünüyorum.


Zihnimiz iki şekilde çalışıyor.

  1. Bilinç (Nesnel zihin) dış nesnelerle ilgilenir. Nesnel zihnin gözlem araçları beş fiziksel duyudur.
  2. Bilinçaltı (Öznel zihin) çevresinin farkındadır ama bu farkındalık fiziksel duyular aracılığı ile gerçekleşmez.


Öznel zihin sezgiler yoluyla algılar. Doğal görme organlarını kullanmadan görür.


Bilinçaltı bizim karanlık odamızdır. Nesnel zihnimizle kavrayamadığımız, doğumumuzdan bu yana kayıtlarımızın, negatif kalıplarımızın bulunduğu arşivimizdir.


Eğer hayatımızda bir şeyleri ısrarla istiyor ve bunu bütün çabalarımıza rağmen gerçekleştiremiyorsak bunun en önemli sebeplerinden biri bilinçaltımızdaki ciddi dirençler ve negatif kayıtlardır.


Bu nedenle eğer arzularımızı gerçekleştirmek daha iyi bir yaşama sahip olmak istiyorsak önce bilinçaltımızı bu konuyla ilgili ikna etmeli ve doğumumuzdan bu yana kemikleşmiş bizim bile farkında olmadığımız negatif kayıtları silmeliyiz.


Kendi kendine telkinin (oto ipnoz) pratik çalışmalarını ve gevşeme egzersizlerini bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım. Sevgiyle kalın.

Yeni bir sayfa açıyoruz.

Merhaba,


Ben Güzin Yeğin.

2002 yılında Reiki çalışmaları ile başlayan kişisel gelişim serüvenim Duygusal Özgürlük Tekniği EFT çalışmaları, daha sonra kuantum düşünce ve bilinçaltı çalışmaları ile devam etti. Yaklaşık 8 yıldır süren çalışmalarımı burada sizlerle paylaşmak; görüşlerinizi ve önerilerinizi almak, sorularınıza cevap vermek için yazacağım.