27 Haziran 2010 Pazar

RÜYALARIMIZ BİZE NE ANLATIYOR?

RÜYALARIMIZ BİZE NE ANLATIYOR?


Hepimizin hayatının bir döneminde gördüğü ve hala anılarında canlı kalan, bıraktıkları etkiyle diğerlerinden farklı olan bir ya da birkaç rüyası vardır.


Bunun dışında hemen her gece gördüğümüz, bazılarını uyanınca hatırladığımız bazen de gün içinde birden kendini hatırlatan rüyalarımız vardır.


Modern psikoloji rüyaların gizemini hala tam olarak çözebilmiş değil. Rüyalarımızın hepsini aynı kategoriye sokup değerlendirmeye kalkarsak, önemlerini ve mesajlarını hafife almış oluruz.


Rüyalarımızı tanımlamak ve yorumlayabilmek için önce enerji bedenimizin yani Auramızın katmanlarını çok kısaca da olsa bilmemiz gerekiyor.

Haftaya aura katmanlarını yani enerji bedenimizi daha detaylı anlatacağım.


Reiki 2 düzeyinde uyumlanmış ve eğitim aldıysanız bu konuya yabancı değilsinizdir.


Bizim yedi tane bedenimiz var:


1. Fiziksel Beden 2. Eterik Beden 3. Astral Beden 4. Zihinsel (Mental) Beden 5. Spiritüel (Duygusal) Beden 6. Kozmik Beden 7. Nirvanik Beden


Eğer rüyamızın hangi bedende gerçekleştiğini anlayabilirsek yorumlayabilmemiz ve mesajı almamız daha kolay olacaktır.


FİZİKSEL BEDEN RÜYALARI:


Fiziksel beden kendi rüyalarını kendi yaratır.


Bastırılmış arzulardan doğan rüyalar bu ilk bedene aittir. Fiziksel arzularınızı bastırırsanız, örneğin; oruçluyken ya da diyetteyseniz kendinizi ziyafet sofrasında görebilirsiniz.

Ya da seksi bastırdıysanız rüyanızda seksüel fanteziler yaşayabilirsiniz. Gece ıslak bir giysiyle uyuduysanız kendinizi denizde yüzerken görebilirsiniz.


ETERİK BEDEN RÜYALARI:


Eterik beden, enerji bedeninin ilk katmanıdır. Fiziksel bedene en yakın titreşimde olan ve hissetmesi en kolay bedendir.


Eterik bedene ait rüyalarda yolculuklar yapabilir fiziksel bedenimizi kolayca terk edebiliriz.


Fiziksel bedenimiz olduğu yerde kalırken eterik bedenimiz “mekan sınırı” olmadan yolculuk yapar.


Eterik bedenimizi Reiki ya da enerji çalışmalarıyla farkına varırsak o boyuttaki rüya bilinçli hale gelir.


Eterik rüya yaratmanın yollarından biri “Mantra” yani tekrarlama yöntemidir.


Eterik bedende duyulan belli bir sözcük tekrarı eterik rüyayı yaratabilir.


Ayrıca değişik kokular, tütsü ve parfümler de eterik rüyaları yaratır.


Aynı şekilde derin meditasyon halindeyken birtakım renkler görür, güzel kokular ya da sesler duyarsak bunlar da eterik bedenin rüyalarıdır.


ASTRAL RÜYALAR:


Astral rüyalar çok anlamlı ve önemlidir. Bu bedene ait rüyalarda hem zamanda hem mekanda yolculuk yapabiliriz. Yani önceki yaşamlarınızı astral beden rüyalarında görebilirsiniz.


Ama üçüncü beden dediğimiz astral beden, yalnızca geçmişle ilgili rüyalar görür, gelecekte neler olacağını göremez.


ZİHİNSEL (MENTAL) BEDEN RÜYALARI:


Zihinsel Beden rüyalarında hem geçmişe, hem geleceğe yolculuk yapabilirsiniz. Çok sık görülen rüyalardandır ve herkes görebilir.


Örneğin; sevdiğiniz yakınınız bir kişi ölmek üzereyse bu mesaj size zihinsel rüyada iletilir.


Başka rüya boyutlarını ve olasıllıklarını bilmeyenler sıradan zihinsel rüyalarda önemli mesaj alabilirler.


Zihinsel rüyalarda yalnız kendi geleceğinizi görürsünüz, başkasının geleceği size kapalıdır ve yalnız kendi kişisel rüyalarınızı görürsünüz. Çünkü onlar size ait olanlardır.


SPİRİTÜEL (DUYGUSAL) BEDEN RÜYALARI:


Duygusal Beden rüyaları kişisel boyutun ve zaman boyutunun sınırlarını aşar. Artık rüya sizin değildir tüm “VAROLUŞ”a aittir.


İçimizin derinliklerine indikçe rüyalar daha fazla gerçeklik kazanmaya başlar.


KOZMİK (GÖKSEL) BEDEN RÜYALARI:


Altıncı beden rüyalarında bilinç, bilinçaltı, madde ve zihin gibi bütün eşikleri aşarsınız.


Altıncı beden rüyaları “KOZMOS” hakkındadır.


En yüce sistemleri ve dinleri yaratanlar bu boyutta rüya görenlerdir.


NİRVANİK BEDEN RÜYALARI


Yedinci bedenin rüyalarında semboller ve formlar yoktur. Mutlak sessizlik ve sonsuzluk vardır. Bu tarifle tanımlanamayan bir şeydir.



Kısaca siz merkeze yaklaştıkça yani içinde olduğunuz enerji bedeniniz yükseldikçe rüyalarınız daha gerçekçi olmaya başlar.


Fiziksel bedeni bir çemberin üzerinde düşünürsek onun rüyaları ile gerçekleri birbirine son derece uzak noktalardadır. Bu rüyalar fanteziden öteye gidemez.


Eterik bedende görülen rüyalarda ise gerçek ve rüya yakınlaşmıştır.


Üçüncü beden olan Astral rüyalarda ise yalnızca rüyayı değil astral bedeninizi de farkına vardığınızda “Ölüm korkusunu” aşarsınız. Astral deneyiminden sonra insan ruhun ölümsüzlüğünü anlar ve ölüm korkusunu aşar.


Zihinsel Beden rüyaları tümüyle yaratıcıdır. Şairler, yazarlar ve ressamlar bu dördüncü tip rüyalardan beslenirler ve yaratırlar. Zihinsel beden rüyalarında gerçek ile rüya bir olur. Rüyalar artık gerçeğin bir yansıması olmuştur. İkisi arasında fark vardır ama ayrım yoktur.


Duygusal bedende yalnız varoluş rüyaları görülür. Yaratılış hakkındaki mitolojiler gözünüzün önünden geçer.


Yedinci beden (Nirvana) rüyaları ise rüya ile gerçeğin bir olduğu noktadır. Bu tip zihne ulaşanlara doğuda “Samandhi” diyorlar. Bu rüyalarda her şey orjinal kaynağına yani tohuma dönüşmüştür.



Rüyalar insanların hayatında her zaman gizemini koruyan en önemli unsurlardan birisidir. Bedenimizin çalışmasının, derindeki hislerinin, müziğinin ve sessizliğinin farkında olmalıyız.


Uyumaya başladığımızda, sabah uyandığımızda bedenimizde kolay fark edilmeyen sessiz değişiklikler olur.


Uyandığınızda hemen gözlerinizi açmayın, uyku sizi terk ederken bedeninizdeki değişiklikleri gözlemleyin.


Sabahleyin güneşin doğuşunu gözlemlediğiniz gibi bedeninizin doğuşunu izleyin, hissedin...


Uykuya girerken neler olduğunu izleyin, uykunun gelişini farkına varın. Ancak böyle rüyalarınızın farkına varırsınız.


Derinlerdeki duygularınızı, ihtiyaçlarınızı, arzularınızı ve bedeninizin ritmini farkına varırsanız, onların rüyalarınıza yansıdığında kullandıkları dili de anlayabilirsiniz.


Sevgiyle kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder